15 Şubat 2009 Pazar

CERKES DELİKANLISININ ÖZELLİKLERİ


Delikanlı tabiri Çerkesler'de rüşt çağı gelmiş genç anlamında kullanılmaz. Çünkü Çerkes çocukları on yaşını geçince artık delikanlı sayılır. Kendilerinden mertlik vasıfları beklenir ve istenir. Bu konuda Çerkes terbiye usulleri rekabet kabul etmez.




Mersiyeleri, şarkıları hala dillerde dolaşan Prens Pşikoy Rus Ordusuna saldırarak Baş Kumandan Meşhur General Zass'ı atından attığı, generalin bindiği atı alıp getirdiği, kanlı savaşta üç defa at yararak değiştirdiği, fakat kendisi yorulmayarak: "Atımı sevgilime götürünüz. başkaları tuzlu su akıtırken kendisi kanlı su akıtsın. "diyerek şehit olduğu zaman henüz reşit olmamıştı. muhtelif savaşlarda sekiz yara almış olan Aşereluk şehit olduğunda on dört yaşındaydı. Çocukların yükseklik derecesini gösteren bu gibi cesaret eserleri pek çoktur. Onlardaki bu yeteneği tabiatın onlara verdiği özel bir imtiyaz olarak kabul etmek yerindedir. Çünkü yüksek bir ruh taşıyan Çerkes delikanlısının kuvvetli karakteri hiç bir konuda başkalarından geri kalmasına izin vermez. Kendisne şeref oluşturacak tek aracın soyu ve serveti değil, çok güzel vasıflar olduğunu bilir. Bundan dolayı Çerkes delikanlılarının hepsinde üstünlük iddiası ve şöhret eğilimi fazladır. Harp meydanında, meclislerde, toplantılarda, eğlencelerde yüksek terbiyesiyle, yüksek karakteriyle akranına yüksek olduğunu göstermeye çalışır.




Delikanlı haya sahibidir. Fakat acizlik bilmez. Uyuşuk ve sessiz hayatı sevmez. ezeli hürriyet diyarı olanbir yerde doğup büyüdüğünü takdir eder. Hareketli ve faal bir muhit içinde canlı ve hareketli olması gerektiğini bilir. Bundan dolayı muhite uymaya gayret eder. Kendisine söz düştüğü zaman serbestçe meramını ifade eder. Özellikle umumi yerlerde güzel söz söylemek Çerkeslerce pek şerefli bir özellik sayıldığı için, o gibi yerlerde sıkılmak, kekelemek, beceriksiz davranmak delikanlı için büyük bir ayıp ve kusur sayılır. Bundan bahsederken Mr. Bell aynen aşağıdaki açıklamayı yapıyor:




"Meclislerde halk işlerini görme esnasında büyük bir topluluğa karşı insanların hiç sıkılmayarak kolaylıkla anlatıcı ve hitaabelerde bulunması beni hayran bırakmıştı. bu güzel örnek hurriyette, toplulukların çokça olmasına, umumi çıkar için herkesin büyük ilgi göstermesine yorumlanabilir. Serbest nutuk çekenler içinde hepsinin üstünde iki kişi mertçe, hatip tavırlar ile benim şimdiye kadar ayan ve millet meclislerinde, avukatlar toplantılarında, tiyatro sahnelerinde temayüz etmiş olarak gördüklerimin hepsine rekabet ederler. "




Kambl, Talma, Keen bile, Adler Prens'i Ali Bey'in o mıntıka namına seçilen kırk zatın başında olarak meclisin ortasında asılı duran Kur'an'a yaklaşarak asilane bir eda, yüksek bir vekarle hitabesini teyit, sonra büyük bir saygıyla döndüğünü görselerdi hayret, belki de istirkap ederlerdi.




Çerkesler'in Washington'u olan meşhur Degumko Hacı Giranduk'u tekrarlanmış hitabelerde bulunurken ilgilendiği meseleye ait derin düşüncelere daldığı halde keskin kara gözlerinin sakin bakışını, kendisine verilen şiddetli cevapları soğukkanlılıkla karşıladığını izah ve ispata lüzum gördüğü noktalarda deliller göstermeye ve iddiaları ret ve çürütmeye izin vererek sakin bir şekilde oturan ak sakallı Thamatelere itidalle, fakat metanetle meseleyi açıkladığını gören her fert, onun dehasının lüzumunda herkese üstünlüğünü ne kadar açık bir surette ispat edeceğini anlar.




Bu iki genç yaşarlarsa ( çünkü her ikisi korku bilmeyen cengaverlerdir. )bu taraftaki işlerin baş çeviricisi olmak hakkında yükseleceklerdir. Özellikle Berzeg Giranduk kuvvetli karakteri ile gençlerin özel müzakerelere iştiraklerine karşı olan ihtiras fikrine şimdiden galebe çalmıştır. Bu iki şahıs kuvvetli mizaçlarıyla beraber mertliğinde birer örneğidir. Herikisi vatanseverlikte samimi, umumi hareketleri tenkitten uzaktır. Asil tavırlarıyla nazik hareketleri, iyiliklerle dolu bir terbiyenin birleşimiydi.




Uzun boylu kuvetli ciğeri sebebiyle (altı kadem üç pus irtifaında olup geniş omuzları Herkül'e benzer) eski devirlerde bile emsali nadir bulunur bir şampiyon olan Arslanbi'de Keğaş-Qegeş Vadisi Reislerindendir. Serbest, canlı, konuşmada akıcı bir hatiptir. Kendisi alınan yeni kararları kabul etmek üzere orada toplanan Azra'lılara haber vermek için görevlendirilmişti. Bu görevi tam bir Stentor (şimşek sesiyle şöhret bulan bir zatın adıdır)'a layık bir şekilde yaptı. Her maddenin başında söylediği şeylere iyi dikkat edilmesi için yüksek sesle bağırmak suretiyle sonuna kadar dikkat ve sessizlikle dinletti. Etrafını susturarak asıl meseleye dönmesi bizim parlamento seçimlerinde söylenen nutuklara benziyordu.




Adhenkum'da toplanmış olan millet meclisinde nutuk verenlerden bahseden Mr. Longvors 'te Şapsıgların Demosten adını verdikleri NEŞU hakkında (bir defa nutka başlıyınca o adar tatlı söylüyor ki memleketlerindeki balları yemiş zannedilir) Demosten gibi jest yapmıyor fakat "ahenkdar hitabeti meclisin yanında akan derenin sesiyle aynı ahenktir" diyor.




Güzel söz söylemeye, serbest hitabete alışmak için delikanlılar, ormanlarda ağaçlar arasında alışmasını yaparakserbestçe söz söylemek, melis huzuruna vakur girip çıkmak alışkanlığını almaya çalışırlar. Meclisler delikanlılar için edep okuludur. Meclisler açıktır. Gençler orada gördükleri usulleri gerekli gördükçe göstermeye hazırlanmak zorundadırlar.




Mr. Bell diyorki:"Çerkesler fikirlerini canlı, çoğunlukla açık ve süratli bir şekilde ifade etmek konusunda büyük bir üstünlük gösteriyorlar. Halk, doğaları gereği münakaşa ve müzakereye alışkın olduklarından çok defa küçük şeyler için tartışma olur.




İşte bu terbiyenin sonucu olarak delikanlıların tavırlarında doğal bir serbestlik, uydurma değil gerçek bir kibarlık görülür. Başka milletlerde hükümdar dairelerine mahsus sayılan yüksek nezaket ve inceliği Çerkes delikanlıları öyle iki yüzlülük muhitinde değil özgürlük anıtı saydıkları kutsal ormanların saf ve sakin bağrında öğrenirler. Bundan dolayı hareketlerinde riyakarlık görünmez, temiz bir doğallık gösterir.




1837 tarihinde Güney Rusya'da steplerde seyahat eden Homer de Hil Ekaterinodar'da bir baloya ilk defa katılmış olan birkaç dağlı Çerkes'in ömürlerini böyle sosyetelerde geçirmiş centilmen gibi gayet serbest ve nazik hareket ederek dikkatini çektiklerini takdirle yazıyor. Bunun gibi terbiyeleri tetkik eden her fert fikirlerinde birleşiyorlar.




Nefse hakimiyet Adighe olmanın birinci şartından olduğu için Adiğe Delikanlısı hiçbir hareketinde kötü alışkanlıklara düşmez. Her konuda VERKIÄž yani kibarlık onun rehberi olur. çünkü kibarlığı ihmal etmeyi insanlığı bırakmakla bir tutar.




Adige Delikanlısı korku bilmez. Kalp, akıl, irade onun için esas olduğu gibi ceareti cahilane değil akıllıca yapmak ister. Bundan dolayı Çerkesler "Cesurdan korkma, o cesaretini haklı işlerde mücadelede gösterir. "derler. Delikanlının medeni cesarete malik bulundukları hususundaki Mr. Bell'in evvelce anlatılan sözleri de dikkate değer. Onlarda korku büyük bir kusur sayılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder